Toplum Sağlığı Derneği

"Basit bir gerçeği asla unutmayın ve kim ne derse dersin dinlemeyin çünkü eklem hastalıkları ileri yaşlarda da tedavi edilebilir."

Dr. Gürcanlı, 18 yılda oluşan kireçlenmeyi birkaç ay içinde tedavi edebileceğini savunuyor. İleri derecede mafsal iltihabı olan çok yaşlı bir kadını 78 gün içinde iyileştirebileceğini iddia ediyor. Ve doğru tedavi edilirse eklem ağrılarının 4 gün içinde geçeceğini söylüyor. Savunduğu iddiaları, 48 yıllık tıp deneyiminde edindiği örnekleri göstererk kanıtlıyor. Alanında saygın bir isim olan Dr. Gürcanlı, TRT'de canlı yayınlanan programın ("Eklemlerinizi her yaşta sağlıklı tutmanın sırları" içerikli bir programdı) bitiminde sorularımızı yanıtlamayı kabul etti.

Merhaba, Doktor Bey. Nasılsınız? Sizce eklem hastalıkları ve kireçlenme yaşlı insanlar için kaçınılmaz mıdır?

Merhaba, Burcu Hanım. İyiyim, teşekkür ederim. Tabii ki kaçınılmaz değildir. Yaşlılar için kaçınılmaz olan, hastanın kendisini bir türlü tedavi etmeyi başaramayan doktora, 10 yıl boyunca sonsuz güvenle teslim olmasıdır. Aslında eklemler, kıkırdaklar ve iskelet sistemin tümü her yaşta tedavi edilebilir. Burada mucizevi bir durum yoktur, her şey bilimin sonucudur.

İşin sırrını biliyorsanız, biraz öz disiplininiz varsa bu hastalıkları evde kendiniz hızlı bir şekilde tedavi edebilirsiniz. Benim binlerce hastam böyle yapmaktadır.

Peki, nedir işin sırrı?

İşin sırrı, neden ağrı çektiğinizi anlamaktır. Tıp kitaplarında, kemik ölümünün ve kireçlenmenin 147 farklı olası sebebi yer alır ama bunların her birinin sonucu aynıdır: Eklemler, omurlar ve kıkırdak esnekliğini yitirir, dolayısıyla ağrıya sebep olur. Kan dolaşımındaki yetersizlik nedeniyle yıpranıp eskirler.

Bütün sır burada gizlidir. Kan tedarikini düzelterek eklemleri tedavi ederiz.

Peki, 45 yaş üzerinde kan dolaşımını düzeltmenin imkansız olduğu genel olarak kabul gören bir görüş değil mi?

Tamamen yanlış bir görüş. Yaşadığım kazadan sonra mahkum olduğum tekerlekli sandalyeden kurtulmayı başarmış bir kişiyim. 45 yaş üzerinde olmaktan çok daha ciddi bir durumdu benimki.

Tekerlekli sandalyeden kurtardığınız başkaları da var mı?

Evet. Üstelik bir defadan fazla. Fakat hastalarımın çoğu 40 yaşın üzerinde, yaşlanmayla gelen hastalıkları olan sıradan insanlardır. Kemik ölümü, kireçlenme, sinir kökü iltihabı, sinir sıkışması gibi şikayetlerle gelirler. Bunlar insanı yoran, normal bir yaşam sürmesine imkan vermeyen hastalıklardır.

Ağrıolardan şikayet ederler, yürümekte bile zorlanırlar. Hepsi sırdan insanlardır. Sporcu veya engelli değildirler. "Bu bela neden benim başıma geldi? Suçum neydi?" diye dert yanarlar. Verdiğim cevap sürekli aynıdır: "Sızlanmaya keselim, kan dolaşımınızı canlandıralım" derim.

İleri yaşt kan dolaşımını nasıl yeniden canlandırıyorsunuz?

Bir süre öncesine kadar hastalarımı 96 egzersiz hareketi içeren ve antrenör yardımı gerektiren karmaşık bir antrenman programıyla tedavi ediyordum. Bu etkili ama bir o kadar da zahmetli ve uzun bir süreçtir.
Acı verir, zordur. Hastalar spor salonuna gidecek vakit bulamaz. Oldum olası daha kolay ve modern bir yöntem olabileceğini düşünüyordum ve sonunda buldum.

Çok ilginç. Okurlarımız bu yöntemden bahseder misiniz?

Elbette. Merkezimiz, kemik ölümü ve kireçlenme tedavisine yönelik çok yeni bir ilacı kullanmak üzere yetkilendirilen Türkiye'de ilk kiliniktir. İtiraf etmek gerekirse bu ilacın etkisi hakkında ilk bilgi sahibi olduğumda inanmayarak gülmüştüm. Fakat yaptığımız testlerde elde ettiğimiz sonuçlar muhteşem çıktı. 4.567 hasta tamamen tedavi oldu. Bu rakam toplam hastaların %94'ünden fazlasını temsil ediyor. %5,6'lık bir kesim ciddi oranda iyileşme bildirdi. Sadece %0,4 oranıda hasta herhangi bir fark olmadığını ifade etti.

Bahsettiğiniz nasıl bir ilaç?

Benzersiz, FlexOptima kremı adında bir ilaçtan söz ediyorum. Bu krem, bel ve eklem ağrılarını neredeyse anında ya d aen fazl a4 gün içinde geçiriyor. En ileri vakalarda bile tedavi süresi birkaç aydan fazla sürmüyor.

Formülünün geliştirilmesi aşamasında 1,3 milyon dolar harcandı. İlacın ülke genelinde dağıtım hakkı içinde ekstra 13 milyon dolar ödendi.

Yani, FlexOptima sadece Türkiye'de mi satılıyor?

Şu anda öyle ama 1 Ocak itibarıyla tüm Avrupa genelinde satılacak.

Bu mucize krem nasıl çalışıyor?

Mucizevi bir durum yok, her şey bilimsel. FlexOptima kremında 32 güçlü bileşen yer alıyor. Bunlar güçsüzleşen hücrelerle temas ettiğinde hücrelerin 7 kat daha hızlı çalışmasını sağlıyor. Bu sayede hücreler yeniden canlanıyor.

Etkilenen bölgeye yapılan tek bir uygulama ile 930 bin hücre etkinleştiriliyor. Bu da elbette kan dolaşımı açısında son derece önemli. Tedavi bu şekilde ilerliyor. Burada en önemli konu istikrardır.

Çok etkileyiciymiş. Bu noktada bir açıklamaya daha gerek doğdu. Bu ilaç, sırdan hastalıkları olan kişiler açısında ne anlam igfade ediyor?

Şu anlam ageliyor. Bildiğimiz anlamda tıp değişiyor çünkü artık hastalıkları evde kendi başınıza 1-2 ay içinde iyileştirmeniz mümkün olacak. FlexOptimakremın herhangi bir dondurucu ya da anestezik etkisi yok. Bedeni hücre boyutunda yeniden canlandırıyor. Ağrının oluşmasının altında yatan nedeni ortadan kaldırıyor. Eklemleri ve omurgayı, orijinal durumuna geri getiriyor. Hasta sadece semtomlardan kurtulmakla kalmıyor aynı zamanda hastalığın temel sebebi olan yavaş yavaş ölen hücreler yüzünden güçsüzleşen kan dolaşımı durumunu ortadan kaldırıyor.

Uygulamanın henüz ilk gününde krem, bedenin yeniden vanlanma işlevini tetikliyor. Ayrıca derhal hissedilen ağrı semptomlarını iyileştiriyor. Tedavi 2-3 hafta içinde tamamlanıyor ancak hastalığın yeniden oluşmasını engellemek için tedavi kuruna devam etmek gerekir.

Peki, FlexOptima kremı sadece kireçlenme ve kemik ölümü hastalıklarının tedavisinde mi kullanılıyor?

Hayır. Size anlatmaya çalıştığım şey de işte bu. Bu ilaç, hücre boyutunda çalışarak kan dolaşımını eski sağlıklı haline geri döndürüyor. Eklemler ve omurga ile ilgili her türlü hastalığın tedavisinde kullanılabilir. Örneğin, Omurga sinirlerinde kök iltihabı ve osteokondroz, romatizma, eklem iltihabı, siyatik, omuzlarda ve dirseklerde periarterit, iki omuz arasında gangliyonik ağrı, dizlerde artroriz, kemik çıkıntıları ve hatta ayak tabanında nasırlaşma bile tedavi edilebilir. Balsam, tüm bu vakalarda yüksek derecede etkilidir.

Çok ilgi çekici bir ilaca benziyor. Gerçekten tüm bu hastalıkları iyi mi ediyor yoksa sadece ağrıyı mı gideriyor?

FlexOptima kremı, önce ağrıyı azaltır (tedavinin ilk aşasında) ve zaman içerisinde tamamen ortadan kaldırır. Bir yanlış anlaşılm aolmasın. Egzersiz yapmayı ve sporu severim. Bunları kesmeyeceğim. Ne var ki hastalarımın çoğu için bu krem en kolay, en etkili ve kullanılabilir tedavi yöntemidir.

Herhalde okurlarımız bu ilacı nereden temin edebileceklerini merak ediyorlardır.

İlk önce eczanelerde satmayı planlıyorduk fakat eczacılar odaları ile anlaşamadık çünkü bu krem onların işini olumsuz yönde etkileyecek. İnsanlar yıllardır ilaç satın alıyorlar. Nüfus arttıkça çok daha fazla insanın eczanelerde satılan ilaçlara ihtiyacı olacak. Eczanelerin işine gelen bir sistem işliyor.

Dağıtım post aile yapılıyor. Ödeme ürünün teslimatında alınıyor. Kişi ilacı kendi evinde uygulayabildiği için bir uzmana gerek yok. Bana inanmıyorsanız diğer üreticilerin ilaçlarını kullanarak bi rmukayesede bulunabilirsiniz. Ama eminim, etki açısından FlexOptima kremın benzeri hiçbir ürün bulamayacaksınızdır.

Bu bilgilendirici söyleşi için teşekkür ederiz Doktor Bey. Son söz olarak okurlarımıza iletmek istediğiniz bir şey var mı?

Evet, kesinlikle var. Okurlarınızın dikkatini çekmek isterim. Omurga ve eklem hastalıklarına yakalanma yaşı gittikçe "gençleşiyor." Yani bunlar artık sadece yaşlı insan hastalığı değil. Sıradan hafif ağrıları bile göz ardı etmemelisiniz. Sizi tedavi olmaya ikna etmek doktorun görevi değildir.

Ayrıca unutmayın ki omurga ve eklem hastalıklarısadece rahatsızlık vermekle kalmaz ayrıca yaşam süresini 10-15 yıl kısaltır.

Not: Dr. Mustafa Gürcanlı, okurlarımız arasından FlexOptima siparişi verecek ilk 50 kişiye indirim sağlayacak. Şanslı okurumuz belki de siz olursunuz.

Söyleşi: Burcu Kılıç
Fotoğraflar açık kaynaklardan alınmıştır